Axelrod (solda) Messina. Eski ortak yeni rakipler. |
Danışmanlık artık ciddi bir pazarı olan ekonomik aktivite. Şirketlerin çokuluslu bir yapıya büründüğü küresel ekonomide, özellikle seçim danışmanları da sadece kendi ülkelerindeki siyasetçiler için çalışmıyor, küresel bir bakış açısıyla nerede seçim varsa o ülkenin adayları yanında bitiyorlar. Hatta seçimlerden sonra da 'akıl vermeye' devam ediyorlar.
Danışman
piyasasının önde gelen isimlerini Amerikan Başkanlarının seçim kampanyalarını
yürüten isimler oluşturuyor. Çalıştığı aday kazanan seçim danışmanı birkaç yıl
içerisindeki müşterilerini garantilemiş oluyor. Obama'nın son iki seçimde
zaferle çıkmasında pay sahibi olan seçim danışmanları görünen o ki İngiltere'de
2015'te yapılacak seçimlerdeki adayları gözlerine kestirmiş durumdalar. Öne
çıkan iki seçim danışmanı David Axelrod ve Jim Massina 2008 yılında Obama'nın
seçim kampanyasında beraber mücadele etmişken şimdi İngiltere'de birbirlerine
tamamen zıt iki aday için yarışıyorlar.
Ekonomide
kemer sıkma politikaları ve göçmenlere yönelik olumsuz politikasıyla gündeme
gelen Muhafazakar Parti lider ve Başbakan David Milliband Massina ile
çalışırken; büyük sıçrama peşinde olan İşçi Partisi Axelrod'u tercih etmiş. Muhafazakar
ve İşçi partilerinin ideolojik olarak tamamen zıt ve neredeyse her konuda
birbirinden ayrışan pozisyonlarına rağmen, demokrat kimlikli iki danışmanla
çalışmaları olayın sadece profesyonel bir iş olarak görülmeye başlandığının en
büyük göstergesi.
Obama'nın
2012 seçimlerindeki kampanya yöneticisi Jim Messina geçtiğimiz haftalarda 'müşterisi'
olan İngiliz Başbakanı David Cameron'u ofisinde ziyaret ederek, iktidardaki Muhafazakar
Partinin mevcut imajına dair bir sunum yaptı. 44 yaşındaki Messina 7 yıl önceki
seçimlerde de kampanyanın dijital ayağını ön plana çıkartmıştı. Obama adına
kurulan internet sitesinde çok başarılı bir iletişim stratejisi ile siyahi
başkan adayı ile ilgili her türlü iddiaya ve iftiraya cevap vermişti. Örneğin
Obama'nın gayr-ı meşru bir ilişkiden doğduğunun iddia edilmesi üzerine hemen
site yöneticilerine okuyanı ikna edecek deliller bulup konulmasını söylemişti.
Yani bir şekilde Obama'nın ağzından 'Hayır ben p. değilim.' ifadesini mantıklı
ve nazik bir şekilde anlatmıştı. 2012 seçimlerini kazandıktan sonra Obama'nın
resmi twitter hesabından paylaşılan ve Obama'yı karısına sarılırken gösteren
fotoğrafın da arkasında Messina olduğu düşünülüyor.
Chicago
Üniversitesinde Siyaset Bilimi üzerine çalışan 59 yaşındaki Axelrod çalkantılı
bir hayat yaşamış. Solcu bir gazeteci olan babasının izinden giden Axelrod,
üniversite öğrencisiyken Chicago Tribune gibi prestijli bir gazetede staja
kabul edilmeyi başarmış. Çok başarılı bir öğrenci olmayan Axelrod'un idol
olarak kabul ettiği babası tam da mezuniyet günü intihar etmiş. Liberal
ekonomik görüşleriyle bilinen Axelrod Bill Clinton'a da danışmanlık vermişti.
Amerikalı danışmanların
büyük paralar karşılığı İngiliz seçimlerinde kampanya yürütmeleri yeni bir olay
değil. Geçmişte Muhafazakarların uzun süren iktidarını yıkan adam olarak
tarihteki yerini alan İngiliz İşçi Partisi lideri Tony Blair için de Bill
Clinton'un ekibindeki birçok stratejist çalışmıştı. Son olarak Obama'nın ilk seçimdeki
iletişim danışmanı Anita Dunn da
Cameron'un kazandığı seçimde İngiliz siyasetçi için çalışmıştı.
İdeolojinin yerine profesyonelliğin aldığı seçim kampanyalarıyla Türkiye ANAP zamanında tanışmıştı. Ama henüz çok uluslu danışmanlık hizmetlerini alma sürecine girilmedi. Sanırım Türk seçmenleri gözünde seçim kampanyasını yürütmeye yardımcı olan bir İngiliz, ABD'li ya da Mısırlı danışmanın olması da siyasetçiler için bir risk oluşturuyor. Sonuç olarak Batı dünyası artık 'dava ruhunu' geride bırakmış gözüküyor. Demokratikleşen Ortadoğu'da davanın yerini profesyonellik alır mı?